27 Ekim 2017 Cuma

Emziren Annelerde Beslenme

MZİREN ANNELERDE BESLENME
Bebeklerin vücut ve ruh sağlığı için en uygun besin maddesi olan anne sütü, bebeklik döneminden sonra da bağışıklık sisteminin daha güçlü olmasını sağlıyor. Her anne, doğru beslenme ile bebeğe yeterli miktarda süt üretilebilmektedir.
Emzirme döneminde süt salgılanması ile ilgili hazırlıklar vücutta gebeliğin 6.-7. aylarında başlıyor. Emziklilik dönemi de biyolojik olarak gebelik döneminin devamı oluyor. Yeterli ve dengeli beslenen gebelerde deri altı yağ dokusundaki birikimler emzirme sürecinde süt yapımında kullanılıyor. Yani bebek için en uygun besin olan annenin salgıladığı süt, annenin aldığı besinlerin bir ürünü oluyor.
Anne Sütü İle Beslenme Kalitesi Arasındaki İlişki
Annenin emzirme dönemindeki beslenmesi; anne sütünün verimliliği ve bebeğin gelecekteki sağlığı açısından çok önemlidir. Bu dönemde emziren annenin günlük olarak fazladan 750 kalori alması gerekiyor. Ancak sağlıklı beslenme ilkeleri göz önünde bulundurularak, bu 750 kalori et, süt, tahıl ve yağ gruplarındaki gerekli vitamin ve minerallerden elde edilmeli. Dolayısıyla beslenme, bu ürünler arasında dengeli olarak dağıtılarak hazırlanmalı ve günlük alınan enerji 1800 kalorinin altına düşmemelidir. 1800 kalorinin altındaki enerji alımlarının annedeki süt salınım seviyelerini olumsuz yönde etkileyeceği unutulmamalıdır.
Emziren annede herhangi bir beslenme bozukluğu veya vitamin ve mineral konsantrasyonunda olumsuz bir durum varsa doktordan ve diyetisyenden yardım alması önerilmektedir.

Düzenli Protein Alımının Önemi
Gebelik ve emziklilik dönemi boyunca annenin düzenli protein tüketimi bebeğin gelişimi için oldukça önem taşıyor. Bu nedenle sıklıkla hayvansal ve bitkisel kaynaklı proteinlerin annenin beslenme programında yer alması gerekiyor.
Et ve et ürünleri ile kalsiyum yönünden zengin olan süt ve süt ürünlerinin gün içerisinde mutlaka tüketilmeli; demir, çinko, kalsiyum gibi minerallerden zengin, aynı zamanda enerji ihtiyacını karşılayabilecek, süt arttırıcı kuru meyvelere de mutlaka beslenme programında yer verilmesi gereklidir.

Anne sütünün yağ içeriği, beslenme tarzına bağlı olarak değişiyor. Ancak annenin günlük enerjisinin yüzde 25-30’unu yağlardan alması gerekiyor. Annenin beslenmesindeki çoklu doymamış yağ asitlerinin varlığı fetusun ve yeni doğan bebeğin retina ve beyin gelişimi için önem taşıyor. Bu nedenle annelerin, haftada 2 kez balık tüketmesi öneriliyor.

Yavaş, Ama Emin Adımlarla Zayıfla
Emzirme dönemindeki annenin ilk 3 ay süresince zayıflamak için diyet yapmaması gerektiğini söyleyen uzmanlar, 3. aydan sonra diyetisyen desteği ile yeterli ve dengeli bir sağlıklı beslenme programı uygulanarak ayda en fazla 2 kilo kaybının hedeflenebileceğini belirtiyorlar. Diyemse Diyet Yemek Servisi, anneliklerinin 3. ayını doldurmuş emziren annelere diyetisyen, uygun kalori aralığı ve beslenme planı konusunda yardımcı oluyor. Ayrıntılı bilgi ve fiyat listemiz için: diyemse.com/beslenme-plani adresini ziyaret edebilirsiniz

13 Ekim 2017 Cuma

Demir eksikligi

Demir eksikliği anemisi çeşitli nedenlere bağlı olarak vücuttaki demir miktarının normal değerlerin altında olmasıdır. Demir eksikliğinde demir depoları kan yapımı için yetersiz olduğu için anemi gelişir.
Normal erişkin bir insanda toplam vücut demiri 4 gram civarındadır. Vücutdaki demirin en önemli kısmı hemoglobinin yapısındadır. Yöresel ve ekonomik koşullara göre değişmekle birlikte ortalama bir diyette ortalama 10mg/gün demir vardır. Diyetteki demirin yüzde 10–15 ‘i emilir. Demir depolarının durumu ve kan yapım hızına göre emilen miktar 4–5 kat artabilir. Demir depolarının azalması halinde ince bağırsak da gerçekleşen demir emilimi azalır.
Demir eksikliğinin temel belirtileri; iştahsızlık, inatçı baş ağrıları, kol ve bacaklarda uyuşmalar, nefes darlığı, çarpıntı hissi, ağız ve dilde yanma hissi, dudak kenarında çatlaklar, yutma güçlüğü gibi problemlerdir. Çocuklarda, büyüme ve zihinsel gelişimde yavaşlama, huzursuzluk, uykuya eğilim, öğrenme ve davranış bozuklukları, enfeksiyonlara karşı direnç azalması görülür. Erişkinlerde unutkanlık, hareketle çabuk yorulma, kalp çarpıntısı, göğüs ağrısı görülür. Demir eksikliği olan gebelerde erken doğum, düşük kilolu bebek, doğum sonrası kan nakli ihtiyacı gibi durumlara neden olur.
Demir eksikliği, özellikle adet dönemleriyle birlikte kan kaybı yaşayan kadınları daha fazla olarak etkileyen ciddi bir sorundur. Tespit edilmesi için, hekiminizden tam kan sayımı istenmesi gereklidir. Sonuca göre hekiminiz size uygun demir takviyesini önerecektir. Ancak en doğru ve faydalı demir alımı beslenme ve uygun bir diyet ile olmaktadır.
Peki vücudumuzda demir eksikliği oluşmamasını sağlamak için diyet listemizde nelere dikkat etmemiz, nasıl beslenmemiz gerekir? Öncelikle, tein ve kafein içeren içecekleri (özellikle siyah çay ve koyu filtre kahve) mümkün olduğu kadar azaltmak, mümkünse midede sindirim sürerken tüketmemek gereklidir. Bu içecekler yiyeceklerle birlikte tüketildiğinde, bağırsaktaki demirin emilimini bloke edeceklerdir. Aynı şekilde, kalsiyum da demiri emilimini engellediğinden, süt ürünlerini de ana yemeklerle ve protein içeren gıdalarla birlikte tüketmemek yerinde olacaktır.
Hayvansal gıdalardan kırmızı sakatat en zengin demir kaynağıdır. Diğer yararlı gıdalar ise; kırmızı et, tavuk, yumurta, kabuklu deniz mahsulleri ve balıktır (en zengini somon). Bitkilerden ise buğday, mısır ve yulaf, taneli olduğunda demirden daha zengin durumdadır. Kuru üzüm, kuru kayısı, kuru erik, badem, fıstık, ceviz gibi kuruyemişler ile çekirdekler demir yönünden çok zengin olmamakla beraber yeterli düzeyde demir içerirler.
Diyetinizde belli bir kalori aralığında kalmak, aynı zamanda da demirden zengin beslenmek için, uzman diyetisyen tarafından hazırlanmış bir diyet yemek servisinden faydalanmak son derece yerinde olacaktır. Bunun için Diyemse Diyet Yemek Servisi websitemizdeki beslenme planları ve kalori miktarlarını inceleyebilirsiniz. Ayrıntılı bilgi için: http://www.diyemse.com/beslenme-plani
DEMİR EKSİKLİĞİNE DİKKAT
Demir eksikliği anemisi çeşitli nedenlere bağlı olarak vücuttaki demir miktarının normal değerlerin altında olmasıdır. Demir eksikliğinde demir depoları kan yapımı için yetersiz olduğu için anemi gelişir.
Normal erişkin bir insanda toplam vücut demiri 4 gram civarındadır. Vücutdaki demirin en önemli kısmı hemoglobinin yapısındadır. Yöresel ve ekonomik koşullara göre değişmekle birlikte ortalama bir diyette ortalama 10mg/gün demir vardır. Diyetteki demirin yüzde 10–15 ‘i emilir. Demir depolarının durumu ve kan yapım hızına göre emilen miktar 4–5 kat artabilir. Demir depolarının azalması halinde ince bağırsak da gerçekleşen demir emilimi azalır.
Demir eksikliğinin temel belirtileri; iştahsızlık, inatçı baş ağrıları, kol ve bacaklarda uyuşmalar, nefes darlığı, çarpıntı hissi, ağız ve dilde yanma hissi, dudak kenarında çatlaklar, yutma güçlüğü gibi problemlerdir. Çocuklarda, büyüme ve zihinsel gelişimde yavaşlama, huzursuzluk, uykuya eğilim, öğrenme ve davranış bozuklukları, enfeksiyonlara karşı direnç azalması görülür. Erişkinlerde unutkanlık, hareketle çabuk yorulma, kalp çarpıntısı, göğüs ağrısı görülür. Demir eksikliği olan gebelerde erken doğum, düşük kilolu bebek, doğum sonrası kan nakli ihtiyacı gibi durumlara neden olur.
Demir eksikliği, özellikle adet dönemleriyle birlikte kan kaybı yaşayan kadınları daha fazla olarak etkileyen ciddi bir sorundur. Tespit edilmesi için, hekiminizden tam kan sayımı istenmesi gereklidir. Sonuca göre hekiminiz size uygun demir takviyesini önerecektir. Ancak en doğru ve faydalı demir alımı beslenme ve uygun bir diyet ile olmaktadır.
Peki vücudumuzda demir eksikliği oluşmamasını sağlamak için diyet listemizde nelere dikkat etmemiz, nasıl beslenmemiz gerekir? Öncelikle, tein ve kafein içeren içecekleri (özellikle siyah çay ve koyu filtre kahve) mümkün olduğu kadar azaltmak, mümkünse midede sindirim sürerken tüketmemek gereklidir. Bu içecekler yiyeceklerle birlikte tüketildiğinde, bağırsaktaki demirin emilimini bloke edeceklerdir. Aynı şekilde, kalsiyum da demiri emilimini engellediğinden, süt ürünlerini de ana yemeklerle ve protein içeren gıdalarla birlikte tüketmemek yerinde olacaktır.
Hayvansal gıdalardan kırmızı sakatat en zengin demir kaynağıdır. Diğer yararlı gıdalar ise; kırmızı et, tavuk, yumurta, kabuklu deniz mahsulleri ve balıktır (en zengini somon). Bitkilerden ise buğday, mısır ve yulaf, taneli olduğunda demirden daha zengin durumdadır. Kuru üzüm, kuru kayısı, kuru erik, badem, fıstık, ceviz gibi kuruyemişler ile çekirdekler demir yönünden çok zengin olmamakla beraber yeterli düzeyde demir içerirler.
Diyetinizde belli bir kalori aralığında kalmak, aynı zamanda da demirden zengin beslenmek için, uzman diyetisyen tarafından hazırlanmış bir diyet yemek servisinden faydalanmak son derece yerinde olacaktır. Bunun için Diyemse Diyet Yemek Servisi websitemizdeki beslenme planları ve kalori miktarlarını inceleyebilirsiniz. Ayrıntılı bilgi için: http://www.diyemse.com/beslenme-plani

5 Ekim 2017 Perşembe

Lif ve Vitamin Deposu : Mürdüm Erigi

LİF VE VİTAMİN DEPOSU: MÜRDÜM ERİĞİ

Tam da mevsimi gelmişken bol bol tüketmek isteyeceğiniz mürdüm eriğinin sağlığınız için pek çok faydası var.Mürdüm erigi vitamin ve lif deposuduhttp://www.ahaber.com.tr/galeri/yasam/murdum-eriginin-inanilmaz-faydalari/2
Karaciğer, böbrek ve romatizmaya bağlı hastalıkların tedavisinde iyi bir destekçi olan mürdüm eriği; vücudun demir emilimine yardımcı olan C vitamini açısından zengin ve iyi bir A vitamini, B2 vitamini ve potasyum kaynağıdır. Ayrıca hem mürdüm eriği, hem kuru erik bol miktarda fenol (koruyucu özellikleri olan ve bitkilerde bulunan doğal bileşik) içermektedir.

Mürdüm eriğinin faydalarından bahsederken kan yapıcı özelliğinden de bahsetmenin gereklidir. Mürdüm eriğinin kan yapıcı özelliği ile anemi problemine iyi gelmektedir.

Mürdüm eriğinin faydaları arasında bahsedilmesi gereken bir diğeri ise bağırsakları çalıştırmasıdır. İçerdiği lif miktarı ile bağırsakları çalıştıran mürdüm eriği, metabolizmayı hızlandırmakta ve  kabızlık problemine iyi gelmekte ve diyet listelerinde baş tacı edilmektedir.

Mürdüm eriğinin içeriğinde yüksek oranda potasyum bulunmaktadır. Potasyum özellikle günlük aktivitesi yoğun ve belli bir kalori miktarının altında beslenen kişiler için yorgunluğu ve yorgunluk kaynaklı oluşan ödem, kramp gibi semptomları azaltmada yardımcıdır. Mürdüm eriğinin faydaları arasında adet düzenleyici ve idrar söktürücü özelliğini de unutmamak gerekir. Bunun yanında bir diğer faydası olan termojenik özelliğinden ve terletme etkisinden de, ateşlenilen zamanlarda faydalanılabilir.

Mürdüm eriğinin en doğal halini Diyemse Diyet Yemek Servisi’nin menülerinde bulabilirsiniz. Harika bir ara öğün olarak gerek tatlılarımızda, gerekse sebze yemeği tariflerimizin içerisinde yağ yakıcı ve metabolizmayı hızlandırıcı etkisinden faydalanmaktayız. Diyet menü örneklerimiz için instagram.com/diyemsecom instagram sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.

2 Ekim 2017 Pazartesi

Glukoz

Glukoz 

Glukoz nedir ,glukoz tüm beyin hücreleri de içinde olmak üzere vucuttaki tüm hücrelerin başlıca enerji kaynagıdır .Tükettigimiz karbaonhidradratlar hızlı bir şekilde glukoz 'a çevrilir .Bu şekilde kandaki glukoz seviyesi yükselir bu durumda kan şekeri de yükselir.
Normal glukoz degerleri nelerdir

Kan tahlilerinde normal glukoz seviyesi ,kan şekeri seviyeleri

Açlık kan şekeri: Bir desilitrede 70 – 100 miligram

Anlık glukoz seviyeleri  2 saat öncesi tüketilen gıdalara baglıdır  125 mg altında olmalıdır .
Glukoz yüksekligi nedir ,nasıl yorumlanır

100-125 mg  degerler bir çeşit prediyabet gizli şeker anlamına gelir
126 mg ve üzeri kişinin şeker hastası oldugu anlamına gelir

200 mg üzeri tokluk glukoz degeri kişinin şeker hastası oldugu kabul edilir  glukoz degerleri kontrol altına alınmalıdır .

Glukoz neden yükselir ,

Diyabet şeker hastalıgı vucuttaki glukozun kontrol altına alınmaması durumudur fazla olan glukoz vucutta depolanmalıdır  depolanmayan glukoz kan dolaşım saglar ve diyabet 'e yol açar .Glukoz  depolamayı  insulin saglar  fakat Tip 1 diyabet te insulin salgılanmaz .Tip 2 de yeteri kadar insulin salgılanmaz .Aşırı kilo almak şeker hastalıgında büyük bir etkendir .

Glukoz düşüklügü nedir ,

Saglıklı bir bireyin glukoz seviyesi 75 mg olmalıdır .Altına düşmez
Tahliller de glukoz GLU olarak tanımlanır  düşük olması hipogisemi ,yüksek olması hiperglisemi olarak tanımlanır .
Glukoz Gebelikte ise 120 mg  altında olmalıdır
Bozulmuş glukoz toleransı düzenlenmesi için zaman kaybetmeden hekim e başvurulmalıdır.
Glukoz toleransı düzensizligi ise aşırı kilo ,fastfood gıdalar ,düzensiz beslenm,şekerli yiyeceklerin aşırı tüketimi başlıca nedenlerdir .

Düzenli ve saglıklı beslenmek diyemse.com size özel diyabet beslenme planı hemen abone olun

Detaylı bilgi : www.diyemse.com 

istanbul diyet yemek ,saglıklı diyet yemek ,diyet yemek fiyat ,diyet yemek beşiktaş ,diyet yemek şişli ,diyet yemek avrupa yakası